17.8 C
Çeşme
Cuma, Nisan 19, 2024

YazıYORUM: Üç medya patronu tepişirse ne olur?

Bunları Okuyabilirsin

Gazeteci Enver Aysever’in YouTube kanalında anlattığı, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ve CHP Milletvekili Tuncay Özkan’ın Çeşme’de kendisini darp ettiği iddiaları gündeme bomba gibi düştü.Olayı anlatmayacağım sadece uzaktan bakınca benim ne gördüğümü sizlerle paylaşacağım. Açıkcası gazeteci kimliğiyle siyaset yapmanın ne kadar tehlikeli olduğunu düşünmenizi istiyorum.

İddiaya göre seçim kampanyası sürecinde  Gazeteci Enver Aysever Çeşme’ye gelmiş, Kendi anlatımıyla Türkiye Komünist Partisi broşürlerini dağıttığı sırada karşılaştığı CHP İzmir milletvekili Tuncay Özkan ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın yanına giderek dağıttığı broşürlerden vermek istemiş.  Ve istemediği bir şekilde karşılanması üzerine de bir video çekerek bunu sosyal medyada paylaşmıştı. Videoyu ilk izlediğim zaman sorduğum sorulardan sadece bir tanesi gazeteci olarak mı? orada bulunuyordu, yoksa bir vatandaş olarak seçim kampanyasını yürüten herhangi bir parti mensubu gibi mi? oradaydı Sayın Aysever.

Bu neden önemli biliyor musunuz? Gazetecilik kimliği ile siyaset yapılması etik bir davranış değil. Benzer yanlışların Türkiye’de hemen hemen her kesim tarafından yapılıyor  ve hatta normal karşılanıyor olması da sayın Aysever’in  durumunu değiştirmiyor. Tıpkı Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın gazete çıkartması, ya da Tuncay Özkan’ın Ergenekon süreci öncesi medya patronluğu yaptığı gerçeğini değiştirmediği gibi.

Sayın Oran, bunun için belediye başkanlığı sonrası eşine devrettiğini, kendisinin gazeteyle hiçbir ilişkisinin olmadığını söyleyebilir. Gazeteye alınan reklamlara dikkat ettiniz mi? Yada Çeşme’de özellikle otel ve restoranların karton kutularının altında hangi matbaa ismi yazdığına? 😊

Çeşme Belediyesi olarak ulusal gazetelerin Ege ekleri Çeşme Belediyesi tarafından satın alınıyor.  Sayfalar  ise Çeşme Belediyesi kadrolu basın danışmanları tarafında, yakınları üzerine kurulan ajans ile hazırlanan içerikler, aba altından sopa göstererek köşeye sıkıştırılan eğlence mekanları ve kaçak rezidans  firmaların reklamlarıyla süsleniyor. Neden Çeşme Belediyesi hakkından ortalıkta konuşulanlar yazılmıyor sanıyorsunuz?

Birinin diğerinden hiçbir farkı yok. Herkes, kendi tarafında güç kazanmak diğerini yıpratmak için ne yazık ki gazetecilik oyluyor.

Ve bunun üzerinden gündem yaratmaya çalışıyor. Bir gazeteci siyasi parti üyesi olmamalı. Bu gazetecinin olaya karşı bakış açısına etkiler. İktidara yakın olan gazeteciler de güç zehirlenmesine sebep olur uzak olanlarda ise tam tersi etki yaratır. Ne yazık ki ülkemizde her ne iş yaparsan yap bir yetkinlik ,bir uzmanlık, bir sadakat ister ancak durum gazeteciliğe gelince bakkal dükkanı açmaktan farksızdır. Sonrada oturduğunuz yerde ülkede gazeteci kalmadı diye homurdanırsınız.

Bu iki etki de mesleğin ahlak ve onurunu yok eder. Günümüzde en iyi gazeteciler sadece doğru yazanlar değil, o ya da bu şekilde bir taraf seçenler olarak görülür. Yazdığı gazetenin, hitap ettiği kitlenin gazını alır.

Ben bir gazetecinin gazetecilik mesleğini kullanarak  bildiri ya da broşür dağıtmasını doğru bulmuyorum. Gazetecilik bir yerlere selam çakmak için kullanılmamalı.

Kullanılınca ne olur? Bir gün gelir ve kendi pisliğinizde boğulursunuz.

Bu olayda sadece boğulanları gösterdi..

Bu sözün lütfen yanlış anlaşılmasın. Karşılaştığı tavır ve yaşadıklarını görmezden gelmek mümkün değil.

Hele ki sırf Aysever’in yanında olduğu için Belediye Başkanı Ekrem Oran tarafından tezgahın kapatılma talimatının verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Sayın Aysever’in bugün yaşadığı ve isyan ettiği sorunu biz burada yıllardır yaşıyoruz.

Sayın Aysever’in gazetecilik faaliyeti sırasında bu tutum ve davranışa maruz kalması ayrı bir şeydir, bir siyasi parti broşürü dağıtırken kalması başka bir şeydir… İkiside doğru değildir, ancak gazetecilikle  kaşırsan, kaşımaya çalışırsan, ben sadece bildiri vermek istedim diyemezsin.

Siyasi olarak kısa süreli menfaat sağlayabilirsiniz, belki hiç gündeme gelmeyecek bir kampanyayı gündeme getirebilirsiniz. Hitap ettiğin kitleye güç gösterisi yapabilirsin.   

Ama gazetecilik bakış açısı olarak kalmalıdır. Bir taraf olma, destekleme hali olarak  düşüncesi bir birinden çok farklı olmayan insanların kişisel hırslarına dönüşmemeli. Ranta, çıkar hesaplarına, güç gösterilerini evrilmesi doğru değildir.

Üzülerek söylemeliyim  bizim ülkemizdeki medya gerçeği de budur..

- Advertisement -spot_img

Daha fazlası

- Advertisement -spot_img

En son okunanlar